Soru
Selamün aleyküm Üstad.
Ülkemiz, laik sistemle yönetilen bir ülke ve laiklik demek; Allah’ın kanunlarını yok saymak demek. Diyanet imamlarının arkasında, namaz kılmak ne kadar doğru? Çünkü kendileri, memuriyete başlarken Atatürk’ün ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağına yemin ederek başlıyorlar. İmamlar, gerçek dini anlatmıyor gibi geliyor bana. Belirli ayetleri okumama emri varmış gibi davranıyorlar. Sizin düşünceniz nedir?
Selametle.
Cevap
Aleyküm selam.
Sorunuzu bir imam olarak değil; öncesinde bir müslüman olarak cevaplıyorum: Ülkemiz, dediğiniz gibi Allah’ın hükmünün yok sayıldığı birtakım kanunları da içinde barından anayasa ile yönetilmektedir ancak bu anayasa ve kurallar iki kapak arasındadır. Bırakın müslümanı, ülkenin herhangi bir vatandaşının kalbinde değildir. Herkes öyle veya böyle bu yasalara cebren uymaktadır. Zira yasalar, mecliste her zaman belirli oy dağılımı ile geçer ve geçtikten sonra red oyu verenler dahi uymak zorunda kalır. Bir kişinin arkasında namaz kılınmaması, o kişinin kafir olmasını gerektirir. Herkesin, cebren uymak zorunda olduğu bir durum için hiçbir hakkı olmayan, ülkede söz sahibi konumda bulunmayan müslümanları hele hele hasbelkader müslümanların önüne geçmiş ve onlara bu karanlık ortamda elinden geldiğince ışık olmaya çalışan kişileri nasıl böyle bir şeyle itham edersiniz?
Kalbine gayr-i İslâmi durumları sevdirmiş ve ruhen zerre rahatsızlık duymayan -mutasyona uğramış kalpler hariç- la ilahe ilahe illallah dediği halde elinden bir şey gelmeyen insanları gayr-i İslâmilik ile itham etmeyin. Sap ile samanı birbirinden ayırın. Bana bu maili gönderdiğiniz aleti, göndermek için kullandığınız interneti ve elektriği dahi ödemelerini geciktirdiğiniz takdirde faiz uygulanacağı bilinen gayr-i İslâmi bir akit ile kullanıyorsunuz. Bindiğiniz araba, oturduğunuz ev, hayatınızda resmi olarak neyiniz varsa ve neyle meşgulseniz bir şekilde bu sistemin içerisinde yer alıyorsunuz. Şu halde sistemin belli noktasındaki siz ve başka bir noktasında biz. Hangimiz daha dibindeyiz, bunu Allah biliyor. Zira kalpler onun elindedir ve kalplerde geçenleri o bilir. Niyetlerimiz O’na açıktır. Amellerimizin sonucunu da O takdir edecektir.
Allah cümlemizi iman dairesinden ayırmasın. (Amin)