Soru
Selamün aleyküm hocam.
Bana bir yol göstermenizi istiyorum. Ben dört sene önce üniversiteden Okul Öncesi Öğretmenliği’nden mezun oldum. Üniversite okurken dinimizde karma eğitimin doğru olmadığını öğrendim. Üniversiteyi bırakmayı düşündüm fakat ailemin büyük tepkileriyle karşılaşacağım için elimden geldikçe haramlardan korunarak okulu bitirdim. Daha sonra içimde birşeyler beni araştırmaya itti. ***** cemaatinin hocalarının videolarını izledim. Kadınların çalışması konusunu araştırdıkça yanlışta olduğumu farkettim. İki yıl çalışma hayatım oldu. Bu süreçte ne kadar çabalasam da mutlaka müdürümle bir öğrenci hakkında görüşme yapmak için yalnız kalma durumum oluyordu. Sınıfıma gelip dakikalarca konuşuyordu benimle. Ben çok rahatsız oluyordum. Bir gün aileme çalışmayı bırakacağımı ve medreseye gideceğimi söyledim. Ailem bu kararıma çok karşı çıktı. Ama ben kararlıydım, dinimi öğrenip hayatıma çeki düzen verecektim. Öğretmenliği bıraktım. Çalışmayacağımı aileme kanıtladım ve medreseye gitmek için çok çabaladım. Ailem yatılı medreselere izin vermedi hala da vermiyor. Sonunda haftanın üç günü bir gündüz medresesine zorlamalarımla izin verdi. Bana, “Hem çalış hem de dinini öğren.” diyorlar, hocam böyle bir şey olabilir mi? Beni bu konuda bilgilendirir misiniz? Bana, “Yanlış yapıyorsun, hepimiz Müslümanız sen abartıyorsun.” diyorlar. Bazen aklım çok karışıyor. Medresede olduğum günlerde çok huzurluyum. Ama kendimi din için, Allah için bir şeyler yapma konusunda çok yetersiz görüyorum, yaşadığımı din zannediyormuşum. Ama işin gerçek yüzünü öğrenince tesettürümü düzelttim, dinimi öğrenmeye çalışıyorum. Bu yolda öğrenip hizmet etmek istiyorum ama yolumu kapatıyorlar hocam. Bekar olduğum için sürekli evliliği dayatıyorlar. Gelen taliplerim ise dini bildiğini zanneden insanlar ama hayatlarında uygulamıyorlar. Haremlik-selamlık konusunu çok sonradan öğrendim ve şu an kendimi kuzenlerimle oturup sohbet etmekten geri çektim. Herkes anormalmişim gibi davranıyor. Ben çok mücadele ediyorum. Benimle alay bile ediyorlar, gittiğim medresenin bağlı olduğu cemaate çok laf ediyorlar. Evlilik görüşmelerinde haremlik-selamlık meselesini ciddiye almıyorlar, sırf bu yüzden bile taliplerimi geri çeviriyorum, doğru mu yapıyorum bilmiyorum? Gelen talipler medreseme devam etme konusunda sıkıntı çıkarıyorlar, bunu bile bile onları kabul etmem doğru olur mu? Bana bir yol gösterin hocam. Allah razı olsun hizmetinizden. Rabbim güç kuvvet versin sizlere. Allah’a emanet olun.
Cevap
Aleyküm selam ve rahmetullah. “Evlilik hayatımızın en mühim meselesidir.” desek belki de abartmış olmayız. Evlilik bu dünyada başlayıp ahirette de devam edecek çok önemli bir olaydır. Hatta Allah’ın en azametli varlığı olan arş dahi bir evliliğin yıkılmasından sonra titriyor ise bu meselenin ne kadar ciddi olduğunu siz hesap edin. Madem bu kadar ciddi bir iştir, o halde çok ince düşünerek ve içe sinerek yapılmalıdır. İçe sinmeyen, gözü ve gönlü her anlamda ferahlatmayan bir evlilik bile bile kendini hapse atmaktır. Geç olsun, güç olmasın. Sonu hayrolsun, en hayırlı zamanda olsun. Bu bilinçle hareket etmeli.
Bir diğer mesele de şudur: Hayatımızın her alanında BİZ MÜSLÜMANIZ. Filan işimizde imanımızı ayakkabı gibi kapıda bırakamayız. Madem en mühim ve en ciddi işi icra edeceğiz; tabii ki de imanımızın her zerresini uyararak, şuurumuzu ve bilincimizi en üst seviyede tutarak hareket edeceğiz. Etmeye de mecburuz. Tesettür, mahremiyet, haremlik-selamlık gibi ameller de aynı; namaz, oruç, hac, zekat gibi imanımızın amelimize yansıyan boyutlarıdır. Bu durumda hangisinden vazgeçebiliriz?
Kim abartıyor, kim aşırı gidiyor bunu ahirette göreceğiz. Biiznillah dininde “aşırı” gidenler sıratı da “aşırı hızla” geçeceklerdir. Bu dünyada “dindarlığı abartanlar” yarın ahiret nimetlerinden de “abartılı bir şekilde” faydalanacaklarına zerre miskal şüphemiz yoktur, elhamdülillah. Kadın çalışır mı sorusuna şu cevapları vereyim, ölçünüzü siz koyun:
– Kadın, namahremlerinin yanında “tesettürlü dahi olsa” temel ihtiyaçları haricinde duramaz.
– Kadın çocuklarını, kocasını ve evini ihmal edemez.
– Kadın, önce Allah’ın emrine bakar. Allah’ın emrine uyuyorsa velisinin (evliyse koca, değilse baba, yoksa dede-abi-amca vs) sözüne bakar.
– Kadın ölür ama tesettür ve mahremiyetinden taviz vermez.
– Kadın hangi sebeple olursa olsun, dinin zaruret dediği meseleler haricinde, karma bir ortamda bulunmaz.
Allah’a emanet olun.